Büyük A hakkında, insanları kıracak birkaç şey söyleyeyim.
"A Hisse Senedi, belki de son kaçış dalgası"
-- Bu beklenen A hisselerinin artışı, onların piyasayı yükselterek döşedikleri bir yol olabilir, küçük yatırımcıların cehenneme giden yolu.
Bu A hisselerindeki artış, birçok kişi tarafından umut olarak görülüyor, ancak ben bunun daha çok özenle hazırlanmış bir tuzak gibi olduğunu düşünüyorum. Çünkü A hisselerinin altyapı kodu, yeniden yazıldı:
Birincisi, işlev farklılaşması A hisselerinin "yeni normu"dur: Birincil hedefi artık hissedarlar için getiri yaratmaktan uzaklaşmış ve daha çok "istikrar" siyasi genel durumuna hizmet etmeye odaklanmıştır. Bunun yanı sıra, "yatırımcılara getiri sağlama" hedefinden önce, piyasanın daha önemli bir hedefi vardır; "ülkeye sermaye kazandırmak". Amerikan stabilcoin yasası, ABD borsa üzerindeki zincir gibi finansal devrimlerin yerel sermaye üzerindeki emme etkisiyle karşı karşıya kaldığında, A-hisseleri sermayeyi tutmak için "servet etkisi" yaratmalıdır. Bu aslında bir tür ekonomik istikrar sağlama biçimidir, ancak daha önceki finansal piyasa istikrarını sağlama çabalarından farklı olarak, açıkça bir güçlendirme ve yükseltme anlamına gelmektedir.
İkincisi, kurumsal indirim: "istikrar" her şeyi bastırdığında, politika eli piyasayı yerinden eder ve tek fiyat sabiti haline gelir. Sonuç, yapay bir yavaş boğa piyasası ve sistematik "değerleme indirimidir." Hükümet hem borsa yükselerek güveni artırmasını istiyor, hem de özel sektörün (özellikle AI alanında) bu fırsatı değerlendirerek kontrolden çıkmasından korkuyor. Bu "hem istiyor hem de istiyor" çelişkisi, tüm piyasa için görünmez bir tavan belirliyor.
Üçüncüsü, dış kısıtlamalar: İçsel çelişkilerin üzerine, dışarıda Damokles'in kılıcı var. AI ve kripto para birimleri, "egemen bireyleri" silahlandırarak, "egemen devletlerin" sermaye kontrolüne karşı koyma yeteneği sağlıyor. ABD, stabil coin yasası aracılığıyla bu eğilimi aktif olarak benimseyerek, küresel sermaye için uygun ve verimli bir "Mısır’dan çıkış" otoyolu inşa etmiş oluyor. Çin ve ABD arasındaki rekabet ile teknoloji devriminin birleşimi, RMB varlıklarına sahip olmak için büyük ve ölçülemez bir risk ekledi.
Dördüncü, güven çöküşü: Yüzeydeki "istikrarı" sürdürmek için, resmi ekonomik anlatı ile piyasa gerçeği ve bireysel hisler arasındaki uçurum giderek büyüyor. Makro veriler güvenilirliğini yitirdiğinde, yatırımcılar temel verilere güvenemedikleri için yalnızca spekülatif oyunlar oynamak zorunda kalıyor. Piyasanın "güven primleri" tamamen "güven iskontosuna" dönüşüyor, uzlaşının temeli tamamen çöküyor. A-shares, boğa piyasasının sonundaki kripto para alanındaki meme'lere daha çok benziyor; Noel ağacına yapılan sulama, çoğu hisse senedinin kaçınılmaz sonu.
Beşincisi, inanç eksikliği: Bu, "kaçış dalgasını" tetikleyen son saman çuvalıdır. Uzun yıllar süren boğa piyasasında sıkışan yatırımcıların sabrı ve inancı çoktan tükenmiştir. Bu yükseliş dalgası, giderek daha fazla insan tarafından "resmi manipülasyon, çıkış için bir örtü" stratejisi olarak ortaya çıkınca, büyük batık maliyetleri artık kalmak için bir sebep olmaktan çıkmış, aksine çıkış için en büyük itici güç haline gelmiştir. Çünkü onlar için bu, satış yaparak kurtulmanın son fırsatı olabilir. Böyle bir zihniyet yayıldıkça, piyasanın son kısmı, kaçış için bir yarış haline gelecektir.
Sonunda, kazanılamayacak bir savaş: A hisse senedi piyasası artık kendisini yeni bir zincir üzerindeki finansal sistemle asimetrik bir sistematik rekabet içinde buluyor. Geçmişte, rekabet borsalar arasında gerçekleşiyordu, örneğin New York Borsası ile Şanghay Borsası arasında. Şu anda, rekabet iki temel farklı sermaye "işletim sistemi" arasında gerçekleşiyor. Biri kapalı, yukarıdan aşağıya talimatlarla yönetilen ve siyasi istikrarı birincil hedef olarak gören bir sistem; diğeri ise açık, kurallara tabi ve teknik verimlilik ile küresel karşılıklı etkileşimi merkezine alan bir sistemdir. Bu verimlilik ve güven üzerine kurulu yarışta, büyük a'nın dayandığı mevcut Çin finans modeli oldukça dezavantajlı bir konumda. Tek savunma aracı, çıkış maliyetlerini artırmak ve ülkede bir refah illüzyonu yaratmaktır.
This page may contain third-party content, which is provided for information purposes only (not representations/warranties) and should not be considered as an endorsement of its views by Gate, nor as financial or professional advice. See Disclaimer for details.
Büyük A hakkında, insanları kıracak birkaç şey söyleyeyim.
"A Hisse Senedi, belki de son kaçış dalgası"
-- Bu beklenen A hisselerinin artışı, onların piyasayı yükselterek döşedikleri bir yol olabilir, küçük yatırımcıların cehenneme giden yolu.
Bu A hisselerindeki artış, birçok kişi tarafından umut olarak görülüyor, ancak ben bunun daha çok özenle hazırlanmış bir tuzak gibi olduğunu düşünüyorum. Çünkü A hisselerinin altyapı kodu, yeniden yazıldı:
Birincisi, işlev farklılaşması A hisselerinin "yeni normu"dur: Birincil hedefi artık hissedarlar için getiri yaratmaktan uzaklaşmış ve daha çok "istikrar" siyasi genel durumuna hizmet etmeye odaklanmıştır.
Bunun yanı sıra, "yatırımcılara getiri sağlama" hedefinden önce, piyasanın daha önemli bir hedefi vardır; "ülkeye sermaye kazandırmak".
Amerikan stabilcoin yasası, ABD borsa üzerindeki zincir gibi finansal devrimlerin yerel sermaye üzerindeki emme etkisiyle karşı karşıya kaldığında, A-hisseleri sermayeyi tutmak için "servet etkisi" yaratmalıdır. Bu aslında bir tür ekonomik istikrar sağlama biçimidir, ancak daha önceki finansal piyasa istikrarını sağlama çabalarından farklı olarak, açıkça bir güçlendirme ve yükseltme anlamına gelmektedir.
İkincisi, kurumsal indirim: "istikrar" her şeyi bastırdığında, politika eli piyasayı yerinden eder ve tek fiyat sabiti haline gelir. Sonuç, yapay bir yavaş boğa piyasası ve sistematik "değerleme indirimidir."
Hükümet hem borsa yükselerek güveni artırmasını istiyor, hem de özel sektörün (özellikle AI alanında) bu fırsatı değerlendirerek kontrolden çıkmasından korkuyor. Bu "hem istiyor hem de istiyor" çelişkisi, tüm piyasa için görünmez bir tavan belirliyor.
Üçüncüsü, dış kısıtlamalar: İçsel çelişkilerin üzerine, dışarıda Damokles'in kılıcı var. AI ve kripto para birimleri, "egemen bireyleri" silahlandırarak, "egemen devletlerin" sermaye kontrolüne karşı koyma yeteneği sağlıyor. ABD, stabil coin yasası aracılığıyla bu eğilimi aktif olarak benimseyerek, küresel sermaye için uygun ve verimli bir "Mısır’dan çıkış" otoyolu inşa etmiş oluyor.
Çin ve ABD arasındaki rekabet ile teknoloji devriminin birleşimi, RMB varlıklarına sahip olmak için büyük ve ölçülemez bir risk ekledi.
Dördüncü, güven çöküşü: Yüzeydeki "istikrarı" sürdürmek için, resmi ekonomik anlatı ile piyasa gerçeği ve bireysel hisler arasındaki uçurum giderek büyüyor. Makro veriler güvenilirliğini yitirdiğinde, yatırımcılar temel verilere güvenemedikleri için yalnızca spekülatif oyunlar oynamak zorunda kalıyor. Piyasanın "güven primleri" tamamen "güven iskontosuna" dönüşüyor, uzlaşının temeli tamamen çöküyor. A-shares, boğa piyasasının sonundaki kripto para alanındaki meme'lere daha çok benziyor; Noel ağacına yapılan sulama, çoğu hisse senedinin kaçınılmaz sonu.
Beşincisi, inanç eksikliği: Bu, "kaçış dalgasını" tetikleyen son saman çuvalıdır. Uzun yıllar süren boğa piyasasında sıkışan yatırımcıların sabrı ve inancı çoktan tükenmiştir. Bu yükseliş dalgası, giderek daha fazla insan tarafından "resmi manipülasyon, çıkış için bir örtü" stratejisi olarak ortaya çıkınca, büyük batık maliyetleri artık kalmak için bir sebep olmaktan çıkmış, aksine çıkış için en büyük itici güç haline gelmiştir. Çünkü onlar için bu, satış yaparak kurtulmanın son fırsatı olabilir. Böyle bir zihniyet yayıldıkça, piyasanın son kısmı, kaçış için bir yarış haline gelecektir.
Sonunda, kazanılamayacak bir savaş: A hisse senedi piyasası artık kendisini yeni bir zincir üzerindeki finansal sistemle asimetrik bir sistematik rekabet içinde buluyor.
Geçmişte, rekabet borsalar arasında gerçekleşiyordu, örneğin New York Borsası ile Şanghay Borsası arasında.
Şu anda, rekabet iki temel farklı sermaye "işletim sistemi" arasında gerçekleşiyor. Biri kapalı, yukarıdan aşağıya talimatlarla yönetilen ve siyasi istikrarı birincil hedef olarak gören bir sistem; diğeri ise açık, kurallara tabi ve teknik verimlilik ile küresel karşılıklı etkileşimi merkezine alan bir sistemdir. Bu verimlilik ve güven üzerine kurulu yarışta, büyük a'nın dayandığı mevcut Çin finans modeli oldukça dezavantajlı bir konumda.
Tek savunma aracı, çıkış maliyetlerini artırmak ve ülkede bir refah illüzyonu yaratmaktır.