Celestia ve Polychain Satış Olayı Analizi: Yatırımcıların Kazancı ve Tokenomi'nin İkilemi
Son zamanlarda Celestia ile Polychain arasındaki dumping olayı geniş tartışmalara yol açtı. Tanınmış bir yatırım kuruluşu büyük miktarda TIA Token satışı gerçekleştirdi, bu da 2.42 milyar dolar değerindeydi. Bu olay hem olumlu bir anlam taşıyor hem de bazı olumsuz etkiler getirdi. Bu yazıda nedenleri derinlemesine inceleyeceğiz ve buradan çıkarabileceğimiz dersleri ele alacağız.
1. Yatırımcıların kar etmesi doğaldır
Birçok kişi belirli bir yatırım kuruluşunun davranışlarını sömürücü ve belirsiz olarak eleştiriyor. Ancak, risk sermayesi fonlarının görevlerinin, likit olmayan dönemlerde satın alınan varlıklardan kar elde etmek olduğunu anlamamız gerekiyor. Bu kuruluş yalnızca Celestia'nın erken aşamasındaki riskleri üstlenmekle kalmadı, aynı zamanda o dönemde tamamen yeni bir "harici veri erişilebilirlik katmanı" konseptine de yatırım yaptı.
Hepimiz seçimler yapıyor ve risk alıyoruz, fark sadece riskin doğası ve ölçeğinde. Dikkat çekici olan, sadece bu kurumun satım yapmadığı, diğer yatırımcıların da benzer eylemler gerçekleştirdiğidir. Bu nedenle, sorumluluğu tek bir kuruma yüklemek adil değildir.
2. Proje ekibinin de kâr etmesi gerekiyor
Kripto alandaki ciddi bir kârlılık sorunu var: Çoğu protokol kârlı değil ve hatta kârı dikkate almıyor. Veri platformu istatistiklerine göre, Celestia şu anda günde yaklaşık 200 dolar kazanıyor, ancak yaklaşık 570.000 dolar değerinde Token teşvik dağıtıyor.
Projelerin ekiplerinin işletme maliyetlerini ödemek için fonlara ihtiyaç duyduğunu anlamalıyız. Protokol kâr etmiyorsa, ekiplerin fon elde etmek için diğer kanallara başvurması gerekir, bu da bazı Token'ları satmayı içerebilir. Bu, altyapı, maaşlar gibi harcamaları ödemek için olduğu kadar başka nedenlerle de olabilir.
3. Token modelinin avantajları ve dezavantajları
Birçok kurucu, ürünlerinin aslında bir token gerektirmediğini fark ediyor ve daha çok özkaynak finansmanına yöneliyor. Ancak, iki büyük zorlukla karşı karşıyalar:
Çoğu kripto yerel girişim sermayesi, hisse senedi ( çıkış zorluğundan hoşlanmaz ).
Hisse senedi değeri genellikle token değerinin altındadır ve insanlar her zaman daha fazla para toplamayı ister.
Bu durum, ekibi tokenomi modelini seçmeye doğrudan teşvik ediyor. Token ihracı, daha fazla yatırımcı çekebilir, açık piyasa çıkış yollarını net bir şekilde sağlayarak finansmanı kolaylaştırır. Ekip için bu, daha yüksek bir değerleme ve daha fazla geliştirme fonu anlamına gelir.
Ancak mevcut ortamda, token modeli genellikle küçük yatırımcıları fakirleştirirken, risk sermayedarlarını zenginleştiriyor. Bazı görüşlere göre, altyapı/yönetim tokenleri sadece takım elbise giymiş Meme coinleridir.
4. Deneyimler ve Dersler
Bu olaydan şu noktaları özetleyebiliriz:
Girişim sermayesi firmalarının temel işi para kazanmaktır, onlardan dost olmanızı beklemeyin.
Risk sermayesi satışı nedeniyle onları suçlamamalısınız, ancak bir yandan satıp diğer yandan sosyal medyada token hakkında olumlu konuşanları kınamalısınız.
İş modeli sadece token satışına dayanarak tasarlanmamalıdır. Proje ya kârlılık modeli bulmalı ya da en iyi teknolojiyi kullanarak kâr etmeme durumunu sürdürmelidir.
Ekip, en erken aşamada tokenomi tasarımına büyük önem vermelidir, aksi takdirde gelecekte ağır bedeller ödeyebilir.
Teknik yenilikler ile token fiyatları arasında doğrudan bir ilişki yoktur.
Piyasa duygusu genellikle fiyat dalgalanmaları ile değişir. Gerçekten üzücü olan, aynı grup insanların fiyatlar yükseldiğinde projeyi övmesi, düştüğünde ise alenen karalamalarıdır.
This page may contain third-party content, which is provided for information purposes only (not representations/warranties) and should not be considered as an endorsement of its views by Gate, nor as financial or professional advice. See Disclaimer for details.
14 Likes
Reward
14
6
Repost
Share
Comment
0/400
CryptoNomics
· 8h ago
*sigh* başka bir tahmin edilebilir token hızı uyumsuzluğu durumu... ceteris paribus, bu, hakediş takvimlerine dayalı olarak istatistiksel olarak kaçınılmazdı.
Celestia dumping olayı analizi: tokenomi zorlukları ve yatırımcıların kazanç dengesi
Celestia ve Polychain Satış Olayı Analizi: Yatırımcıların Kazancı ve Tokenomi'nin İkilemi
Son zamanlarda Celestia ile Polychain arasındaki dumping olayı geniş tartışmalara yol açtı. Tanınmış bir yatırım kuruluşu büyük miktarda TIA Token satışı gerçekleştirdi, bu da 2.42 milyar dolar değerindeydi. Bu olay hem olumlu bir anlam taşıyor hem de bazı olumsuz etkiler getirdi. Bu yazıda nedenleri derinlemesine inceleyeceğiz ve buradan çıkarabileceğimiz dersleri ele alacağız.
1. Yatırımcıların kar etmesi doğaldır
Birçok kişi belirli bir yatırım kuruluşunun davranışlarını sömürücü ve belirsiz olarak eleştiriyor. Ancak, risk sermayesi fonlarının görevlerinin, likit olmayan dönemlerde satın alınan varlıklardan kar elde etmek olduğunu anlamamız gerekiyor. Bu kuruluş yalnızca Celestia'nın erken aşamasındaki riskleri üstlenmekle kalmadı, aynı zamanda o dönemde tamamen yeni bir "harici veri erişilebilirlik katmanı" konseptine de yatırım yaptı.
Hepimiz seçimler yapıyor ve risk alıyoruz, fark sadece riskin doğası ve ölçeğinde. Dikkat çekici olan, sadece bu kurumun satım yapmadığı, diğer yatırımcıların da benzer eylemler gerçekleştirdiğidir. Bu nedenle, sorumluluğu tek bir kuruma yüklemek adil değildir.
2. Proje ekibinin de kâr etmesi gerekiyor
Kripto alandaki ciddi bir kârlılık sorunu var: Çoğu protokol kârlı değil ve hatta kârı dikkate almıyor. Veri platformu istatistiklerine göre, Celestia şu anda günde yaklaşık 200 dolar kazanıyor, ancak yaklaşık 570.000 dolar değerinde Token teşvik dağıtıyor.
Projelerin ekiplerinin işletme maliyetlerini ödemek için fonlara ihtiyaç duyduğunu anlamalıyız. Protokol kâr etmiyorsa, ekiplerin fon elde etmek için diğer kanallara başvurması gerekir, bu da bazı Token'ları satmayı içerebilir. Bu, altyapı, maaşlar gibi harcamaları ödemek için olduğu kadar başka nedenlerle de olabilir.
3. Token modelinin avantajları ve dezavantajları
Birçok kurucu, ürünlerinin aslında bir token gerektirmediğini fark ediyor ve daha çok özkaynak finansmanına yöneliyor. Ancak, iki büyük zorlukla karşı karşıyalar:
Bu durum, ekibi tokenomi modelini seçmeye doğrudan teşvik ediyor. Token ihracı, daha fazla yatırımcı çekebilir, açık piyasa çıkış yollarını net bir şekilde sağlayarak finansmanı kolaylaştırır. Ekip için bu, daha yüksek bir değerleme ve daha fazla geliştirme fonu anlamına gelir.
Ancak mevcut ortamda, token modeli genellikle küçük yatırımcıları fakirleştirirken, risk sermayedarlarını zenginleştiriyor. Bazı görüşlere göre, altyapı/yönetim tokenleri sadece takım elbise giymiş Meme coinleridir.
4. Deneyimler ve Dersler
Bu olaydan şu noktaları özetleyebiliriz:
Girişim sermayesi firmalarının temel işi para kazanmaktır, onlardan dost olmanızı beklemeyin.
Risk sermayesi satışı nedeniyle onları suçlamamalısınız, ancak bir yandan satıp diğer yandan sosyal medyada token hakkında olumlu konuşanları kınamalısınız.
İş modeli sadece token satışına dayanarak tasarlanmamalıdır. Proje ya kârlılık modeli bulmalı ya da en iyi teknolojiyi kullanarak kâr etmeme durumunu sürdürmelidir.
Ekip, en erken aşamada tokenomi tasarımına büyük önem vermelidir, aksi takdirde gelecekte ağır bedeller ödeyebilir.
Teknik yenilikler ile token fiyatları arasında doğrudan bir ilişki yoktur.
Piyasa duygusu genellikle fiyat dalgalanmaları ile değişir. Gerçekten üzücü olan, aynı grup insanların fiyatlar yükseldiğinde projeyi övmesi, düştüğünde ise alenen karalamalarıdır.