Ticaret Tarife Politikasının Ardındaki Siyasi Mücadele
Son günlerde, yeni bir gümrük politikası, küresel piyasalarda sert bir dalgalanma yarattı ve kripto varlıklar da dahil olmak üzere birçok alan etkilendi. Bu politikanın temeli, başlıca ticaret ortaklarının geçen yıl ABD'ye karşı verdiği ticaret fazlasına dayanarak sözde "eşdeğer" bir gümrük oranı hesaplanmasıdır.
Bu politikanın mantığı tartışmalı olmasına rağmen, kesinlikle ticaret müzakereleri için yeni bir giriş noktası sağlıyor. Şu anda, bu politikanın uzun vadeli etkileri konusunda piyasalarda ayrışmalar var. Bir görüş, bunun uzun vadeli bir devlet politikası olabileceğini, küresel ticaret düzenini köklü bir şekilde değiştirebileceğini ve Amerika'nın izolasyonculuğa yönelmesine neden olabileceğini öne sürüyor. Diğer bir görüş ise, bunun daha çok Amerika'nın daha fazla çıkar elde etmesini amaçlayan bir müzakere stratejisi olduğunu düşünüyor.
Görünen o ki, ikinci seçeneğin olasılığı daha yüksek. Bu politika muhtemelen müzakere kozu elde etmek için sadece bir araçtır ve nihai hedef hükümete başarı kazandırmaktır. Bu başarılar, yurtdışı siparişlerini artırmak, daha fazla yerel istihdam yaratmak ve rakiplere karşı makul bir baskı kurmak gibi şeyleri içerebilir.
Dikkate değer bir nokta, bu politikanın Fed üzerinde büyük bir baskı oluşturduğudur. Hükümet, Fed'in kararlarına doğrudan müdahale edemese de, ekonomik durgunluk ve borsa çöküşü tehdidi para politikasının yönünü dolaylı olarak etkileyebilir.
Uzun vadede, gümrük vergilerini uzun vadeli bir ulusal politika olarak uygulama olasılığı düşüktür. Bir yandan, zaman ve mekan bu tür uzun vadeli bir stratejinin uygulanmasına izin vermemektedir. Gelecek yılki ara seçimler önemli bir zaman dilimidir; uzun vadeli yüksek gümrük vergileri ekonomik durgunluğa ve borsa çöküşüne yol açabilir, bu da iktidardaki partinin seçimdeki performansını ciddi şekilde etkiler. Öte yandan, hükümetin kısa vadede politika etkilerini göstermesi de gerekmektedir, böylece siyasi etkisini sürdürebilir.
Aslında, yeni politikanın uygulanmasından bir hafta geçmeden, hükümet yetkililerinin açıklamalarında yumuşama belirtileri görülmeye başlandı. Birçok üst düzey yetkili, birkaç ülkenin ticaret müzakerelerine başladığını belirtti ve hükümetin gümrük vergilerini ve gümrük dışı engelleri azaltmayı hedeflediğini vurguladı.
Ancak bu süreçte hâlâ bazı belirsizlikler bulunmaktadır. Örneğin, Avrupa Birliği ve Çin gibi başlıca ticaret ortaklarıyla yapılan müzakerelerin olumsuz gitmesi, kısa vadede çatışmaların tırmanmasına yol açabilir. Ancak, çoğu ülkenin ABD ile müzakere yapma konusunda istekli olabileceği düşünüldüğünde, genel durumun kötüleşme olasılığı pek yüksek değildir.
Genel olarak, bu gümrük politikası daha çok bir müzakere stratejisi gibi görünüyor ve hükümetin gelecek yılki ara seçimlerde avantaj elde etmek için daha fazla siyasi kazanım elde etmesini amaçlıyor. Belirsizlik yaratıcısı olarak hükümet, seçimlerden önce bu belirsizlikleri ortadan kaldırmayı ve kendisi için daha elverişli bir siyasi ortam yaratmayı umuyor.
View Original
This page may contain third-party content, which is provided for information purposes only (not representations/warranties) and should not be considered as an endorsement of its views by Gate, nor as financial or professional advice. See Disclaimer for details.
7 Likes
Reward
7
2
Repost
Share
Comment
0/400
CryptoMotivator
· 08-09 23:05
Bu mu? ABD yine yeni numaralar peşinde!
View OriginalReply0
AirdropHunterKing
· 08-09 23:03
kripto dünyası yıpranmaya başladı. Stabil kal, USDT biriktir ve fırsatları bekle.
Yeni Tarife Politikası: Müzakere Kozu mu yoksa Uzun Vadeli Ulusal Politika mı? Pazar Üzerindeki Etkisi Ne?
Ticaret Tarife Politikasının Ardındaki Siyasi Mücadele
Son günlerde, yeni bir gümrük politikası, küresel piyasalarda sert bir dalgalanma yarattı ve kripto varlıklar da dahil olmak üzere birçok alan etkilendi. Bu politikanın temeli, başlıca ticaret ortaklarının geçen yıl ABD'ye karşı verdiği ticaret fazlasına dayanarak sözde "eşdeğer" bir gümrük oranı hesaplanmasıdır.
Bu politikanın mantığı tartışmalı olmasına rağmen, kesinlikle ticaret müzakereleri için yeni bir giriş noktası sağlıyor. Şu anda, bu politikanın uzun vadeli etkileri konusunda piyasalarda ayrışmalar var. Bir görüş, bunun uzun vadeli bir devlet politikası olabileceğini, küresel ticaret düzenini köklü bir şekilde değiştirebileceğini ve Amerika'nın izolasyonculuğa yönelmesine neden olabileceğini öne sürüyor. Diğer bir görüş ise, bunun daha çok Amerika'nın daha fazla çıkar elde etmesini amaçlayan bir müzakere stratejisi olduğunu düşünüyor.
Görünen o ki, ikinci seçeneğin olasılığı daha yüksek. Bu politika muhtemelen müzakere kozu elde etmek için sadece bir araçtır ve nihai hedef hükümete başarı kazandırmaktır. Bu başarılar, yurtdışı siparişlerini artırmak, daha fazla yerel istihdam yaratmak ve rakiplere karşı makul bir baskı kurmak gibi şeyleri içerebilir.
Dikkate değer bir nokta, bu politikanın Fed üzerinde büyük bir baskı oluşturduğudur. Hükümet, Fed'in kararlarına doğrudan müdahale edemese de, ekonomik durgunluk ve borsa çöküşü tehdidi para politikasının yönünü dolaylı olarak etkileyebilir.
Uzun vadede, gümrük vergilerini uzun vadeli bir ulusal politika olarak uygulama olasılığı düşüktür. Bir yandan, zaman ve mekan bu tür uzun vadeli bir stratejinin uygulanmasına izin vermemektedir. Gelecek yılki ara seçimler önemli bir zaman dilimidir; uzun vadeli yüksek gümrük vergileri ekonomik durgunluğa ve borsa çöküşüne yol açabilir, bu da iktidardaki partinin seçimdeki performansını ciddi şekilde etkiler. Öte yandan, hükümetin kısa vadede politika etkilerini göstermesi de gerekmektedir, böylece siyasi etkisini sürdürebilir.
Aslında, yeni politikanın uygulanmasından bir hafta geçmeden, hükümet yetkililerinin açıklamalarında yumuşama belirtileri görülmeye başlandı. Birçok üst düzey yetkili, birkaç ülkenin ticaret müzakerelerine başladığını belirtti ve hükümetin gümrük vergilerini ve gümrük dışı engelleri azaltmayı hedeflediğini vurguladı.
Ancak bu süreçte hâlâ bazı belirsizlikler bulunmaktadır. Örneğin, Avrupa Birliği ve Çin gibi başlıca ticaret ortaklarıyla yapılan müzakerelerin olumsuz gitmesi, kısa vadede çatışmaların tırmanmasına yol açabilir. Ancak, çoğu ülkenin ABD ile müzakere yapma konusunda istekli olabileceği düşünüldüğünde, genel durumun kötüleşme olasılığı pek yüksek değildir.
Genel olarak, bu gümrük politikası daha çok bir müzakere stratejisi gibi görünüyor ve hükümetin gelecek yılki ara seçimlerde avantaj elde etmek için daha fazla siyasi kazanım elde etmesini amaçlıyor. Belirsizlik yaratıcısı olarak hükümet, seçimlerden önce bu belirsizlikleri ortadan kaldırmayı ve kendisi için daha elverişli bir siyasi ortam yaratmayı umuyor.